Aşağıdaki makale size yardımcı olacaktır:Bu İpuçları ve Örneklerle Bülten Açılma Oranlarını Artırın
E-posta üstüne e-posta gönderiyorsanız ancak geri dönüşleriniz, %4200 getiri İnsanlar övünmeye devam ediyor, sorunlardan biri de bülten açılma oranlarının düşük olması olabilir.
İnanılmaz derecede yüksek ROI vaatleri, e-postalarınızın gerçekten açıldığı varsayımına dayanmaktadır.
Bu onların okunmasının, tıklanmasının ve etkileşime geçilmesinin öncüsüdür.
Haber bültenleri aşağıdakiler için harika olsa da:
- Yeni ürünleri tanıtmak
- Satış duyurularının yapılması
- Müşteri ilişkilerinin güçlendirilmesi
- Algoritmalara olan bağımlılığın azaltılması
En önemli iki avantajı olan düşük maliyet ve kolay bulunabilirlik, onları en rekabetçi dijital pazarlama kanallarından biri haline getiriyor.
Bu yazıda, sektör araştırmalarından elde edilen ortalama bülten açılma oranlarını ve e-posta açılma oranlarını bu ortalama oranlara uyacak veya aşacak şekilde nasıl artırabileceğinizi ele alacağız.
#cta-visual-pb#
Ortalama bülten açılma oranları nedir?
Statista’ya göre çok büyük bir 333 milyar e-posta 2022 yılında gönderilmesi planlanıyor.
O halde 2020’de yapılan başka bir çalışmanın küresel e-posta açılma oranlarını yüksek bir seviyeye koyması şaşırtıcı değil. ortalama %18.
Ancak sektöre özel istatistiklerin yanı sıra, rakiplerinize karşı tam olarak ne kadar başarılı olduğunuzu gösteren daha yeni, daha güncel veriler de mevcut.
Altı çalışmaya baktık; Sürekli İletişim, Kampanya Monitörü, Cevap almak, Etkileyici Pazarlama Merkezi, HubSpot’uVe Posta Şempanzesi Ekim 2019 ile Haziran 2022 arasında ve şunu bulduk:
1. Sürekli İletişim
- Haziran 2022 itibarıyla, ortalama e-posta açılma oranı %30,35.
- Dini kuruluşlar ve çocuk bakımevleri %38-40 ile en yüksek açıklığa sahip kurumlardır.
- Teknoloji ve finansal hizmetler %20-21 ile en düşük performans gösteren sektörlerdir.
2. Kampanya Monitörü
- Aralık 2021 itibarıyla, ortalama açılma oranı %21,5.
- En iyi performansı gösteren sektörler %27-28’lik açık oranlarla eğitim ve tarımdır.
- Perakende, fitness ve politika ise %17-20 açılma oranıyla geride kalıyor.
3. Yanıt Alın
- Aralık 2021 verileri, ortalama bülten açılma oranı %22,02.
- Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ve restoranlar en önemli endüstrilerdir. Açık oranları %30’dur.
- Pazarlama ve iletişim, sırasıyla %15 ve %19 ile en düşük açılma oranlarına sahip oldu.
4. Etkileyici Pazarlama Merkezi
- 2021’de ortalama açılma oranı %17 oldu.
- Dini kuruluşlar, hükümet ve eğitim e-postaları %28-29 oranlarıyla en çok açılanlar arasında yer aldı.
- Otomotiv hizmetleri, eğitim ve danışmanlık ile perakende en düşük açılma oranlarına sahip (%9-11) sektörlerdir.
5.HubSpot’u
- Sektörler genelinde ortalama bülten açılma oranı %21,72 oldu Haziran 2021 itibarıyla.
- Eğitim, imalat, finans ve perakende %23-25 civarında en yüksek açıkları elde etti.
- Teknoloji, telekomünikasyon ve iş hizmetleri %19-20 ile en düşük açık oranlara sahip oldu.
6. MailChimp
- Ekim 2019’un sonunda, ortalama e-posta açılma oranı %21,33 oldu.
- Devlet kurumlarından, hobilerden ve din ile ilgili gönderenlerden gelen e-postalar en yüksek açılma oranlarına (%27-28) sahip oldu.
- Sağlık takviyeleri, e-kuponlar ve e-ticaret e-postalarının açılma oranları yaklaşık %15’ti.
Ortalama e-posta açılma oranları çalışmalarının analizi
Bölümler arasında farklılık gösterse de, en iyi açılma oranlarına sahip olduğu en yaygın olarak gözlemlenen sektörler şunlardır:
- Din
- Eğitim
- Devlet
Açık oranların en düşük olduğu sektörler şöyle:
- internet pazarlamacılığı
- Elektronik
- Teknoloji
Altı çalışmanın tümüne göre ortalama açılma oranlarının ortalaması %22,32’dir.
E-posta açılma oranlarındaki artış eğilimi
Influencer Marketing Hub çalışması haricinde geçen yılın sonuna kadar açılma oranları %20-22 aralığında kaldı.
Ancak o zamandan beri %30,35’e kadar yükseldi (Constant Contact’ın Haziran 2022 verilerinde gösterildiği gibi). Ani yükseliş şuna denk geliyor: Apple’ın iOS15’teki Posta Gizliliği Koruması (MPP) güncellemesi.
Bu özellik, e-postanızdaki görselleri önceden getirir ve MPP’nin etkin olduğu bir iOS15 kullanıcısına gönderilen hemen hemen her e-posta, benzersiz bir e-posta açıklığı olarak sayılır.
Statista’nın 2020’deki %18’lik açılma oranıyla karşılaştırıldığında (Eylül 2021’deki iOS15 lansmanından önce), e-posta servis sağlayıcıları (ESP’ler) arasındaki ortalama açılma oranları en az %10 daha yüksektir.
Bunun markalar için anlamı nedir?
Son yıllarda üçüncü taraf çerezlerinin ve izinsiz, ilgisiz çerezlerin toplanmasına yönelik baskılar yaşandı. e-posta desteği.
iOS güncellemesiyle birlikte açık oran istatistikleri çarpık kalmaya devam edecek. Gizlilik de giderek daha önemli hale geliyor ve bu eğilimin tersine dönmesi pek olası değil.
Ancak daha yüksek bir açılma oranının nihai hedefleri (tıklama oranından bile daha önemli olan tıklama oranından daha önemli), marka bilinirliği ve sadakati yaratmak, etkileşimi ve dönüşümleri artırmak gibi nihai hedefler aynı kalacak ve aynı önlemlere ihtiyaç duyulacak. bunları ele almak ve geliştirmek.
Bu e-posta pazarlama kriterlerini göz önünde bulundurarak, bu e-posta kampanyalarını başarılı kılmak için bazı stratejilere girelim.
#cta-visual-pb#
Bülteninizin açılma oranlarını iyileştirmenin 10 Yolu (+ ilham verici örnekler)
E-posta haber bültenlerinin ilk etapta gelen kutusuna ulaşması için pek çok aşamadan geçmesi gerekir.
Açık oran pek çok başka ölçümle bağlantılı olduğundan, benzer ticari e-postalardan oluşan bir çığın altında orada öylece durmak onlar için hem zaman hem de çaba açısından kabul edilemez bir kayıptır.
İşte bültenlerinize, açılmaları için mücadele etme şansı verecek şekilde nasıl çeki düzen verebileceğinizi burada bulabilirsiniz.
Kişiselleştirilmiş ve ilgi çekici konu satırları oluşturun
Konu satırlarının üzerinde çok şey var.
Kullanıcıların %70’i Bir e-postayı yalnızca konu satırlarına göre ve kalabalık gelen kutularına göre açıp açmayacağınıza karar verin; ilk izlenimler her şeydir.
Daha iyi konu satırları yazmak için:
Tüm spam içerikli kelimelerden kurtulun. Yüzde veya dolar işareti yok veya ABONELERİNİZE histerik bir şekilde ÇIĞLIK ETMEK yok!!!!!
Önem ve aciliyet duygusu yaratmak için nadir, ayrılmış, gerekli veya ayrıcalıklı gibi daha yeni kelimeler kullanın.
Bellroy’un kısa, yüksek etkili konu satırı buna bir örnektir.
İlgi yaratın. Konu satırlarını arkadaşlarınıza mesaj gönderdiğiniz gibi yazın. Title Case’i kullanmanıza veya kullanıcıları yalan söyleyerek e-postalarını açmaları için kandırmanıza gerek yoktur.
Gibi tamamlanmamış cümleler kullanın ‘Muhtemelen yapamadım’ veya bir soru sorun—‘Yarına hâlâ hazır mıyız?’ büyük harf kullanımına bakılmaksızın.
June, iyi bir önlem olarak atılan bir emojiyle tam olarak bunu yapıyor.
Uzatmayın. Küçük harflerle yazılan belirsiz konu satırları markanızın söylemiyle eşleşmiyorsa tam tersini yapın. Gerçekleri söyleyin ve kısaltılarak kaybolmalarını önlemek için önce önemli kelimeleri yazın.
‘Bülten’ veya ‘İçerde %20 İndirim Kuponu’ kelimelerini içeren konu satırları, içerik hakkında basit bir fikir verir ve daha fazla açılmanın önünü açar.
Başlık öncesi metni boşa harcamayın
Ön başlık metinleri, abonelerinizin bülteninizi açmaları için ihtiyaç duydukları son uyarıyı verebilir.
Mobil gelen kutusunda konu satırının hemen altındaki küçük, derli toplu alana yerleştirilirler ve yüksek görünürlüğün keyfini çıkarırlar.
Daha büyük cihazlarda konu satırının yanında gösterilirler.
Ön başlık metinleri genellikle bir e-postanın ilk satırından oluşturulur, ancak bunları konu satırınıza eklenecek şekilde özelleştirmek kullanışlı olabilir.
Konu satırınız e-postanın içeriğini tahmin etmeyi zorlaştırıyorsa veya alıcının zamanı kısıtlıysa (çoğu öyledir), Ön başlık metni, e-postanın alaka düzeyine karar vermeleri için onlara yeterli bağlamı sağlayabilir..
Çoğu mobil cihaz 30-50 karakter arasında görüntülendiğinden, ön başlığınızın ilk birkaç kelimesi anlaşmanın kesinleşmesi açısından çok önemlidir.
E-posta teslim edilebilirliğini iyileştirin
E-posta teslim edilebilirliği, alıcının gelen kutusuna ulaşan e-postaların sayısını ölçer; bu, spam veya tanıtım klasörlerine düşen e-postaları içermediği anlamına gelir.
Dolayısıyla, teslimat oranınız 90’ların üzerinde olsa bile, teslim edilebilirlik oranınız hala düşük olabilir ve bu da daha az açılmaya neden olabilir.
E-postalarınızın kimliği SPF, DKIM ve DMARC gibi güvenlik protokolleriyle doğrulanmışsa, bu durum hassas spam filtrelerinin ve posta sunucularının onlara güvenme ve gelen kutusuna girmelerine izin verme olasılığını artırır.
Yalnızca Hunter yerine ‘Hunter’dan Boris’ gibi kişiselleştirilmiş bir gönderen adı, e-postalarınızın daha az anonim görünmesini sağlar.
En önemlisi, veri koruma yasalarına uyun ve rızayı her şeyin üstünde tutun.
Yalnızca pazarlanmak isteyen kişilere pazarlayın ve E-postalarınıza her zaman bir abonelikten çıkma bağlantısı ekleyin.
Abonelikten nasıl çıkılacağını çözemeyen etkin olmayan abonelere e-posta göndermeye devam ettiğinizde, e-posta açılma oranınız iyi bir şekilde sunulmayacaktır.
Mobil öncelikli odak
Telefonlarımıza bakıyoruz çok fazlaneredeyse zorunlu olarak.
O zaman bu hiç de şaşırtıcı değil tüm web trafiğinin yaklaşık %60’ı mobilden geliyor. İnsanlar web sitenizi ziyaret ediyor ve telefonlarından alışveriş yapıyorsa, bilgisayarlarını yalnızca e-postalarınızı okumak için kullanmayacaklarından emin olabilirsiniz.
Aslında müşterileriniz ne kadar gençse, mobil cihazlar için optimize edilmiş e-postalara olan ihtiyaç da o kadar artar.
Tek sütunlu tasarım ve CTA düğmeleri kolay görünürlük sağlar. Çeşitli Mallar burada her ikisini de e-postalarında kullanıyor.
Duyarlı tasarım, kullanıcılarınızın e-posta içeriğinizi okumak için tarayıcılarına bağlantıları sıkıştırmak, yakınlaştırmak ve kopyalayıp yapıştırmak zorunda kalmamasını sağlar.
Farklı cihazlarda sorunsuz bir şekilde görüntülenen ölçeklenebilir görüntüler bir zorunluluktur.
Ancak çok fazla resim eklemek e-postanızın boyutunu artıracak ve daha yavaş yüklenmesine neden olacaktır. Mesajı görselleri kapalı olan kullanıcılara iletmek için metin ve görseller arasında 60:40 oranında bir oran tutun.
E-posta kopyanızı kişiselleştirin
Teorik olarak sen abilir Listenizdeki herkese e-posta göndermek için çerez kesici şablonlar kullanın ve satışa dönüşecek yeterince anlamlı müşteri ilişkileri kurmayı umun.
tam senin gibi abilir Çorba içmek için çatal kullanın. Sağduyu ve verimlilik zaten abartılıyor, değil mi?
Çoğu işletme, kişiselleştirilmiş mesajlaşma için adları, yerleri, doğum günlerini, kullanıcı etkinliğini veya bunların bir kombinasyonunu kullanır.
Bu şekilde e-postalarınızı kendiniz hakkında değil onlar hakkında hazırlarsınız.
Deneysel hissediyorsanız oyunlaştırmayı deneyin veya etkileşimli şablonlar kazı kazan kuponları gibi. Sınavlar da kullanıcıların ilgisini çekiyor.
Ancak bunun sizi salt metinden oluşan e-postaların o kadar etkili olamayacağını düşünerek kandırmasına izin vermeyin.
Who Gives A Crap, düz metinli e-postayı eleştirenlerin bu konudaki muhteşem yazılarıyla hatalı olduklarını kanıtlıyor.
Çözüm, her e-postayı bire bir görüşme gibi ele almaktır. Sıcaklık potansiyel müşterilerde yankı bulur ve size geri dönen müşteriler için bir temel oluşturur.
Hedef kitlenizi segmentlere ayırın
Segmentasyon ve kişiselleştirme, kullanıcıların anlaşıldığını hissetmesini sağlar ve daha iyi etkileşimin anahtarıdır. E-posta listelerinizi bölümlere ayırdığınızda sorunların tespit edilmesi de kolaylaşır.
Mağazanızda çok sayıda tarayıcı var ancak yeterli sayıda alıcı yok mu?
Bu, tekrar ziyaret eden kullanıcıları hedefleyen özel tekliflere ihtiyacınız olduğu anlamına gelir. Bu bir seçenek değilse, incelemeler için teşvikler sağlayın ve ardından bu incelemeleri e-postalarınıza koyarak markanıza güven aşılayın.
Eğer asıl sorununuz işten ayrılma ise, yeniden katılım iletişiminize odaklanmanız gerekir. Kullanıcılara, üst satış veya çapraz satış yapabileceğiniz ürün bağlantılarının yanı sıra, bir ürünü daha iyi kullanmaya yönelik ipuçları gönderin.
Bu kampanyalar eş zamanlı olarak da yürütülebilir. Ancak Mikro segmentasyon geri tepebilirbu nedenle segmentlerinizi çok ayrıntılı yapmayın.
Demografi, kullanıcıları farklılaştırmaya başlamak için iyi bir yerdir. İlgili içeriği göndermek amacıyla etkinlik ve katılım düzeylerini kullanmak için kaynaklara yatırım yapın.
Amaçlarını anladıktan sonra trafiği ve dönüşümleri artırmak için özel olarak oluşturulmuş açılış sayfalarını kullanın.
Ridge, gelirinde 2,5 milyon dolarlık bir artış sağlamak için Shogun’un Sayfa Oluşturucusunu kullandı.
E-posta listelerinizi temizleyin
Temizlememek e-posta listesi sadece tembel değil; tehlikeli.
Listenizde çok fazla ağırlık varsa (spam robotları, geçersiz e-posta adreslerini veya yanlış yazılmış olanları düşünün), teslim edilebilirlik oranınızı düşürecektir.
E-postalarınızın birçoğunun onları alamayan veya alamayacak olan alıcılara gönderilmesi, İSS’lerin ve spam filtrelerinin size karşı dikkatli olmasına neden olur.
E-postalarınızı proaktif olarak engellemeye başlarlar ve açık oranınızın daha da düşmesine neden olurlar.
Ve e-posta listelerinin kaybolmasını engelleyecek sihirli bir tedavi de yok. Yapabileceğiniz şey, hemen çıkma oranlarını izleyerek listenizin kalitesini korumak ve e-posta adreslerini doğrulama üstünde.
Mantık, listeniz ne kadar uzun olursa, bozulmaya da o kadar yatkın olacağını belirtir.
Dolayısıyla listenizde on binlerce adres varsa, onu aylık veya üç ayda bir temizleyin. Bundan daha kısaysa, yılda birkaç kez e-posta temizleme işleminden kurtulabilirsiniz.
Bültenlerinizi göndermek için en iyi zamanı bulun
E-ticaretin güzelliği ve başarısı, müşterinin neredeyse anında satın alma yeteneğine bağlıdır.
Bültenlerinizin nihai hedefi, ne kılığına bürünmüş olursa olsun, satışı kapat.
Önceki kampanya verilerini ve kullanıcı etkinliğini analiz etmek, işletmeniz için e-posta göndermek için en iyi zamana karar vermenize yardımcı olabilir.
Otomasyon, müşterilere konumlarına göre belirli bir zamanda e-posta göndermek söz konusu olduğunda kullanışlıdır.
Sabah ve öğle yemeği sonrası saatler çoğu e-posta için iyi çalışır.
Ancak e-posta göndermenin en iyi zamanı sektöre bağlıdır.
Örneğin, eğlence ürünlerini pazarlayan e-postaların Cuma öğleden sonraları veya Cumartesi sabahları alınması daha iyi olacaktır.
Ancak fitness malzemeleri satıyorsanız, e-postalarınızı Pazartesi sabahı erken ve canlı bir şekilde göndermeniz daha iyi olur.
Ve onları gönderdiğinizde ses tonunun zamana uygun olduğundan emin olun.
Cuma veya cumartesi günleri daha uzun özetler gönderin çünkü insanların genellikle bunları okumak için daha fazla zamanı olur.
Öte yandan Çarşamba sabahı bir e-posta, abonelerinizin tabaklarında çok şey olsa bile okunmasını sağlayacak şekilde net ve net olmalıdır.
Kayıt sürecinizi optimize edin
Ve hayır, kayıt sürecini kolaylaştırma konusunda olağanüstü olmalarına rağmen, yalnızca tek alanlı formlardan bahsetmiyoruz.
Formunuzda potansiyel abonelere soracağınız soru sayısına karar vermeden önce (her soru bir engeldir, dolayısıyla ne kadar az olursa o kadar iyidir), teslim edilebilirlik istatistiklerinizi kontrol edin.
Kullanıcı konumu (iOS15’in elde etmesi zorlaşacaktır) gibi birinci taraf verilerini toplamak ile kaydolmayı kolaylaştırmak arasında bir denge bulun.
Düşük kaliteli bir liste, ilgisiz kullanıcıları ve sahte/yanlış e-posta adreslerini filtreleyen çift katılımdan yararlanabilir.
Kullanıcılara kaydolduktan hemen sonra aboneliklerini doğrulamalarını hatırlattığınızdan emin olun.
Ve karşılığında onlara bir hediye veya indirim sözü verdiyseniz, kaydolurken yaptığınız teklifi takip edin.
Yeni bir alan adı kullanıyorsanız, gönderenin itibarını artırmak için abonelerinizden e-posta adresinizi kişilerine eklemelerini isteyin.
İlk e-postanız onları ilgi alanlarını seçmelerine olanak tanıyan bir tercih merkezine yönlendirebilir.
Ve artık sizden e-posta almayı kabul etmeleri, size ömür boyu bağlılık sözü verdikleri anlamına gelmez. Potansiyel müşterilerinizi basit satış konuşmalarıyla boğmayın.
Bunun yerine, gönderdiğiniz her mesaja değer katan e-posta dizisi şablonları oluşturun.
Kampanyalarınızı her zaman bölünmüş teste tabi tutun
Bülten kampanyalarınızda bu değişiklikleri yaptığınızda iyileştirmeler görmeye başlayacaksınız.
Ancak sizin için neyin işe yarayıp neyin yaramadığını araştırıp ölçmüyorsanız, bunu kopyalamanın hiçbir yolu yoktur.
Kazananları belirlemek için bu stratejileri birer birer ve A/B testi varyasyonlarını uygulayın.
Hangi konu satırı ve ön başlık metni kombinasyonlarının en çok açıldığını görmek için denemeler yapın. Veya Salı öğleden sonraları gerçekten de bunu göndermek için en iyi zamansa takip e-postası.
iOS dışı kullanıcıların açılma oranı hâlâ yaklaşık %20. Bu nedenle, açık oranlardaki ince farklara bile gereken önem verilmelidir.
Unutmayın, ne kadar çok test yaparsanız kampanyanızı mükemmelleştirmeye o kadar yaklaşırsınız.
Bülteninizin açılma oranlarını artırmak için doğru hamleleri yapın
Benzersiz açılışlara ilişkin veriler bulanıklaştıkça etkileşimli e-postalar veya tıklanabilir bağlantılara sahip e-postalar her zamankinden daha önemli hale gelecek.
E-postanızın açılıp açılmadığına ilişkin tek güvenilir bilgi kaynağını sağlayacaklardır.
Bu aynı zamanda momentumun devam etmesi için açılış sayfalarına da baskı yapıyor. Cansız bir açılış sayfası, e-postalara harcanan çabayı boşa harcayacaktır.
Öte yandan, eğer açılış sayfanız bülteninizin mesajı ve üslubuyla uyumluysa, olası satışları herhangi bir sosyal yardım kampanyasının nihai hedefi olan dönüşüme yaklaştıracaktır.
Yapabilirsiniz iOS ve iOS dışı kullanıcılar için ayrı iş akışları veya dizileri oluşturmayı düşününözellikle bir e-postayı açmanın davranışsal tetikleyicilerden biri olduğu durumlarda.
Ancak alıcı ne olursa olsun, bu stratejiler, etki yaratan ve daha yüksek açılma oranlarına ve satışlara giden yolları açan güçlü bülten kampanyaları tasarlamanıza yardımcı olacaktır.
#cta-visual-pb#
